BlogHikayeler

Yaşamın Yankısı

Vaktiyle orman köylerinden birinde ana baba ve oğul beraber yaşarlarmış. Günün birinde baba ve oğul dağa doğru yola çıkmışlar. Yürürlerken çocuğun ayağına taş takılmış. Çocuk da “aaah” diye bağırmış. Birkaç saniye sonra karşı dağdan “aaahhh” diye bir ses gelmiş. Daha önce böyle bir durumla karşılaşmayan çocuk “sen kimsin” diye bağırmış. Cevap gelmekte gecikmemiş: “sen kimsin” Sinirlenen çocuk bu sefer de sen bir korkaksın diye bağırmış. Dağdan yine sen bir korkaksın yanıtını almış. Tüm bu olup bitenlere bir anlam veremeyen çocuk, neler olduğunu babasına sormuş. Babası gülümseyerek “şimdi dikkatlice beni izle oğlum” demiş. Karşı dağlara dönerek “seni seviyorum” diye seslenmiş. Karşı dağlardan gelen ses: “seni seviyorum” olmuş. Baba: “sana hayranım”; dağdan gelen ses: “sana hayranım”. Baba: “sen harikasın”; dağdan gelen ses: “sen harikasın” olmuş. Çocuğun şaşkınlığının arttığını gören baba durumu açıklamış. ” Oğlum bak bu olanlar YANKI adını verdiğimiz bir doğa olayıdır. Ama hayatı çok iyi anlatır. Yaşamdan ne istiyorsan önce sen vermelisin. Verdiklerin, aldıkların olacaktır. Tatlı sözler, tatlı yankılar oluşturur. Sevilmek istersen önce sen sevmelisin. Saygı görmek istersen önce sen saygı göstermelisin. Önemsenmek istersen önce sen önemsemelisin. Dinlenilmek istersen önce sen dinleyeceksin. Anlayış görmek istiyorsan önce sen anlayış göstereceksin. Kısacası hayatta ne ile karşılaşmak istiyorsan, yankısını oluşturabilmek için bunu ona sen yapmalısın.” Sevgili okurlarım, bakın Hz. Mevlana söylemlerinde bu konuyu ne güzel dile getirmiş:

“Ey yiğit! Yazgıya bahane bulma

Yükleme kendi suçunu başkasına

Suçunu gör dönüp etrafında kendini

Kendindendir, gölgenden değil çektiklerin

Ne yaptın da sana dönüşünü görmedin

Ne ektin de ektiğini biçmedin

Eylemlerin ruhundan ve bedeninden doğar

Çocuğun gibi sonra gelir eteğinden tutar.”

Bir cevap yazın