BlogHikayeler

AYNALAR

Zengin bir iş adamı , ilk defa gittiği şehrin tarihi çarşısına uğrayarak, bir dükkana girdi.

– Hatıra eşya almak istiyorum.Ne tavsiye edersiniz?

Dükkan sahibi yaşlı zat,adamı tepeden tırnağa süzüp:

– Buranın en meşhur malı, aynalardır evladım. Ama onları almak güç ister.

Adam, hiç düşünmeden:

– Ben, yaşadığım şehrin en zengin insanıyım. Benim için para önemli değil.

İhtiyar,

– İnşaallah gücün yeter. Çünkü padişahlar bile alamadı onları.

Adam, ses tonunu iyice yükselterek:

– Benim elde edemeyeceğim şey yoktur!..diye direnir. Fiyatları ne kadar?

İhtiyar adam:

– Seçeceğin aynaya bağlı, diye gülümsedi. Günümüze ait aynaları normal fiyata alabilirsin. Fakat eski aynalar pahalıdır.Hele hele antikalara gücün yetmez. Ama geleceğin aynası bedavadır, fakat onu görsen pek beğenmezsin.

Adam, bu sözleri pek anlamadı. Ama merakından çatlayacak gibiydi. Aynaları bir an önce görmek istediğinden, yaşlı adamın koluna girip,dükkanın arka bölümüne geçti.

Yaşlı adam, elindeki baston ile işaret ederek:

– Sana ilk önce günümüze ait aynayı göstereyim.Çerçevesi gümüştendir. Fiyatıysa sadece üç altındır.

Adam, duvarda asılı duran kristal aynayı kısa bir süre inceledi.

Ve ona bakarak saçlarını düzelttikten sonra:

– Bunun bir özelliğini görmedim. Evimde de bundan üç dört tane var.

Yaşlı adam, seke seke ilerleyerek:

– O halde bu aynaya bak!.. Çeyrek asır öncesine aittir. Çerçevesi bakırdandır. Fiyatı ise yüz kese altındır.

Adam:

– Herhalde şaka yapıyorsunuz, diye gülümsedi.Böyle basit bir ayna,on altın bile etmez.

İhtiyar adam:

– Ben sana söylemiştim!.. diye kızdı. İsterseniz vazgeçin.

Adam, iş olsun diye aynaya baktığında, bağırmamak için kendini zor tuttu. Gözlerini ovuşturarak baktığı aynadaki görüntü, onun 25 yıl önceki haline aitti. Ne başının büyük bölümünü saran beyaz saçlar vardı bu görüntüde, ne de yüzünü kırış kırış eden derin çizgiler.

Adamın aynaya takılan gözleri, biraz sonra fal tşı gibi açıldı. Çünkü aynadaki gençlik görüntüsünün hemen arkasından,sevdikleri geçiyordu birer birer.

Büyük bir dehşet içinde:

– Aman Allah’ım!.. diye bağırdı.Bu geçen,kız kardeşim değil mi? Hem de henüz kanser olmadan önce. Daha sonra, en sevdiği teyzesi ve dayısı da geçti, adamın görüntüsü ardından. Her ikisi de, çeyrek asır önceki halleriyle.

Adam, dayanamayıp başını çevirdi aynadan.

İhtiyar, ona sokulup:

– Bu işten vazgeç!. dedi.Zaten bir çok insan da öyle yaptı.

– Hayır!. diye itiraz etti adam. Kardeşimi özlemiştim, dayımla teyzemi de.

– Peki!. dedi ihtiyar. Şu gördüğün bir antika aynadır. Çerçevesi ahşaptır. Değeriyse bin kese altın eder.

Adam,oraya doğru ilerlerken,korkusundan vazgeçti. Ama merakını yenemeyip aynaya baktığında, küçük bir çocuk gibi çığlık attı.

Yedi sekiz yaşlarında bir çocuk duruyordu karşısında. Soluk yüzlü, incecik, dişleri dökük ve saçları dağınık bir çocuk.

– Aman Allah’ım!.. diye bağırdı. Bu benim çocukluğum. Cebimdeki sapan bile duruyor.

Adam, biraz sonra sendeleyerek duvara tutunmak zorunda kaldı. Bu sefer, 30-35 yaşlarındaki halleriyle annesi ve babası geçiyordu geriden. Daha sonra da, nur yüzlü dedesi. Annesi, her gün defalarca yaptığı gibi, öpüverdi onu yanağından. Babası ise, her zamanki şakacılığıyla, ensesine bir şaplak attı yavrusunun.

Adam, kaçarcasına uzaklaştı oradan. İhtiyarın yanına yığıldı ağlayarak.

Yaşlı adam:

– Gerçek aynalar böyledir evladım!.. dedi. Bu yüzden de ulaşılmaz onlara.

Adam, biraz olsun kendine geldiğinde, dükkandan atmak istedi kendini.

Fakat tam çıkacakken:

– Bedava aynalardan söz etmiştiniz, dedi. Onu da merak ettim.

İhtiyar adam:

– Ona hiç bakma evlat!. diye atıldı. Bu gün çok fazla yoruldun, kalbin dayanmaz.

– Mutlaka bakmalıyım!. diye ısrar etti adam. Gördüğüm şeylere artık alıştım.

Yaşlı adam, çaresiz kabul etti ve duvarlara asılanlardan farklı olarak, dükkanın döşemesi üzerine indirilen bir aynayı gösterip:

– İşte bu da geleceğin aynası!. dedi. Çerçevesi altından olup bedavadır. Ama onu hiç kimse almadı.

Adam:

– Geleceğin aynası ha!.dedi.Üstelik de altından ve bedava…

İhtiyar, hiç sesini çıkartmadı. Adam ise, emin adımlarla aynaya doğru ilerledi ve bakmak için yere eğildiğinde oracığa yığılıp kalıverdi.

Yaşlı adam:

Geleceğin aynasında ne göreceğini tahmin etmen ve ona göre hazırlıklı olman gerekirdi evladım, dedi. Senin de gücün yetmedi demek ki…

İhtiyar adam, müşterisinin cansız vücudunu kucaklarken, onun ayndaki görüntüsüne baktı. Kuru bir iskelet görünüyordu…

Hiç durmayın, hemen aynaya bakın.

Ne görüyorsunuz ?

Hiç bi şey mi ?….

O halde……

Geçmişte yaptıklarınızı, şu anda yapmakta olduklarınızı, kimleri kırdığınızı, kimleri üzdüğünüzü, daha ne kadar ömrünüzün kaldığını, insan olarak hayata imza atıp atmadığınızı…

Gerçekten bir şeyler yapabilmiş misiniz?

Yapmayı düşünüyormusunuz?

Aynaya bakın görebiliyor musunuz insan olmanın erdemliğini,

Gerçek kimliğinizi…

Sık sık aynaya bakın, yukarıdakilere ekleyecek daha o kadar çok şey varki.. Ekleyeceğiniz artıları kaydedin bir kenara. Siz kaydetmeseniz de zaten birilerinin kaydettiğini unutmayınız!

Ve zamanı geldiğinde sizin soramadığınız hesapların tek tek sorulacağını hiç unutmayın!

Her Şey Sizinle Başlıyor…